Bize sunulan bu yapım, kaçırılan bir çocuk ile onu kaçıran, hukukun pençesinden kaçmış bir mahkûmun ilginç dostluğunu konu alıyor. Bu unsurlar, filmin atmosferini belirlerken, izleyicinin de filmin dünyasında kendini bulmasını sağlıyor. Bu hikaye, genç bir çocuğun hikayesi olmasına rağmen aslında tam anlamıyla bir insanlık portresi çiziyor.
Küçük bir erkek çocuğun kaçırılışı ve daha sonra kaçıran kişiyle kurduğu arkadaşlık, neredeyse herkesin duygusal jüri olmasını sağlıyor. Bu ilişki, seyircinin karşısına dramatik bir gerilim olarak çıkıyor. Bu dram, çocuğun kaçırılmasından ziyade, kaçırıldıktan sonra kaçıran kişiyle kurduğu derin bağlantı üzerine yoğunlaşıyor. Bu da bize, insana dair karmaşık doğayı, insan ilişkileri ve duygusal bağlar üzerinden aktarmayı başarıyor.
Öte yandan, hikayenin yanı sıra, filmdeki arama sahneleri de izleyicinin nefesini kesiyor. Bu sahneler, izleyicinin gerilimine gerilim katıyor. Çocuğun yakınları ve yetkililerin onu bulma çabaları, filmin temposunu artırıyor ve izleyicinin hikayeye daha çok çekilmesini sağlıyor. Bu yönüyle film, dramatik bir gerilim unsuru ile birlikte, ustaca işlenmiş bir aksiyon elementi de sunuyor.
Sonuç olarak, bu film, izleyiciye karmaşık karakterler ve inandırıcı bir hikaye sunarak, izleyicinin sinema salonundan çıktığında uzun süre aklında kalacak bir deneyim yaşatıyor.
